HACI BEKTAŞ VELİ *** "Ali Osman oğluna hüküm yürüten Nazar ile dağı taşı eriten Binip cansız duvarları yürüten Hacı Bektaş derler Veli'yi gördüm" *** Hacı Bektaş Veli'nin can dostları, değerli Dinleyenler. Bilindiği üzere 16-23 Ağustos tarihleri arası Hacı Bektaş Veli'yi Anma Haftası olarak kutlanmaktadır. Bizde insan olarak Allah Dostu, Horasan Erlerinden , Bektaşilik Tarikatının kurucusu, Osmanlı Devleti'nin ve ordusunun manevi mimarlarından Hacı Bektaş Veli'yi anmak, hayat felsefesini sizlere iletmek istedik. Bu konuya başlamadan önce Hacı Bektaş Veli'yi anma etkinliklerinin başlamasında Hacı Bektaş Veli'nin yaşadığı felsefesini bütün yurda sunduğu eski adıyla Sulucakara höyük, Yeni adıyla Hacıbektaş İlçesi'nde yapılan açılış konuşmalarının maalesef Hacı Bektaş Veli'nin hayat felsefesini taşımayan amaçlara yönelik, toplumun bir kısmını tahrik eden bir kısmını suçlayıcı konuşmalarda yapıldı. Bu toplantılar maalesef bazılarınca siyasi düşüncelerinin yaymak amacıyla pirimiz istismar edildi. Son derece yanlış bir görüş ve uygulayıştır. İnsanlık sevgisini şiar etmiş bir Allah dostunu sırf kendi İlçesinde yaşamış diyerek konuyu bir mezhep savaşına dönüştürmek acaba Türk milletine ne kazandıracaktır. Hacı Bektaş Veli'nin izinde gidenlere ne kazandıracaktır. Ben diyorum ki Hacı Bektaş Veli sadece değil Müslümanların değişik mezheplerine seslenmesi o dönemde belki de nüfus bakımından Müslüman olmayanların çoğunlukta olduğu bir yerde faaliyet göstermesi, Velimizin bütün insanlara aynı gözle bakışının ve görüşünün bir işaretidir. Diyoruz. **** Hacı Bektaş Veli'nin Can Dostları. Hacı Bektaş Veli'nin asıl adı Mehmet'tir. Bektaş Mahlasıdır. Horasan'ın Nişabur şehrinde doğmuştur. Anası ve babası Türk soyundandır. Bazı kaynaklar Peygamberimizin soyundan olduğunu da yazarlar. Bazı kaynaklar ise Hacı Bektaş Veli'nin bir Türk olması vesilesiyle Peygamber soyundan gelmediğini savunurlar. Bilinmesi gereken o ki Hacı Bektaş Veli halkın gönlünde yer aldığı kadarıyla zaten büyük bir Türk Velisidir. Hacı Bektaş Veli'nin Babası Seyit Sultan İbrahim Sani'dir. Annesi şeyh Ahmet'in kızı Hatem Hatundur. Doğum ve ölüm tarihleri itilaflıdır. Bazı kaynaklar doğum ve ölüm tarihini (1248-1337) miladi tarihleri olarak gösterilirken, bazıları da (1209-1271) tarihlerini kaydetmektedir. **** Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya geliş yılı olarak 1270-1280 yılları arası olarak kabul edilmektedir. Hacı Bektaş'ı, Babası İbrahim Sani O zaman Nişabur'un en meşhur alimi ve Ahmet Yesevi'nin dervişlerinden olan Loman-ı Perende'ye götürerek okutmasını istemiştir. Lokman-ı Perende Hacı Bektaş'a devrin zahir ve batın ilimlerini öğretti. Üstün zeka ve kabiliyeti sayesinde kısa zamanda çok şeyler öğrenen Hacı Bektaş'a Nişabur dar gelmeye başlar. O Devrin yaygın kanaatine göre İlmin yarısı seyahatte görüşünden hareketle şeyhinden de müsaade alarak Bedenşah şehrine gitti. Bedenşah'taki alimlerle görüştükten sonra ilmini çoğalttı. Sonra tekrar Nişabur'a döndüğünde kendisine; -Anadolu'ya muaffık görüldü denildi. Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin maneviyat aleminde; -Sulucakarahöyük'ü sana yurt verdik denildi§i rivayet olunur. Burası bu günkü Nevşehir ili Hacıbektaş ilçesidir. **** Hacı Bektaş'ı Anadolu'ya gelmeden önce Arap alimleriyle görüşüp hasbıhal etmek ve bilgisini artırmak istemiş, Basra, Bağdat ve Necef'e uğramış, Necef'e kırk gün sureyle çile çıkarmış, oradan Mekke'ye hareket etmiş üç yıl Hac ibadetiyle meşgul olmuş, oradan Medine'ye giderek Hazreti Peygamberimizin Kabrini ziyaret etmiş, burada da çile çıkarmıştır. ***** Can dostları, Bilindiği gibi çile çıkarmak insanın nefsini terbiye etmek ve Cenab-ı Hakka yakın olmak amacıyla kırk gün bir hücrede ibadetle meşgul olmak ve her gün azalan gıda ile yetinmektir. Bu amaçla Dünyanın kötülüklerinden arınmak ve nefsini terbiye etmek anlamındadır. Canlar Dostu Hacı Bektaş Veli daha sonra Haleb'e gelmiş, burada Davut Peygamberin türbesinin bulunduğu yerde "Ashab-ı Keyf'te Kırk gün çile çıkardıktan sonra esas Mekan olarak görevlendirildiği Sulucakarahöyük civarındaki " KAYI KÖYÜ'NE" gelip, yerleşti. Burada kendisine bir tekke kurarak irşada başladı. **** Hacı Bektaş Veli'nin Can dostları. Velimizin Anadolu'ya geldiği yıllarda Anadolu'nun siyasi ve sosyal durumu dikkate alınırsa Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılma dönemine girdiği, sosyal ve siyasi kargaşanın yaşandığı, devlet otoritesinin azaldığı halkın ekonomik sıkıntılar içinde olduğu bir dönem; bu dönem bir geçiş dönemidir, Türk milletinin bu buhranlı döneminde Anadolu'nun Manevi mimarlarına büyük görevler düşüyordu. İşte Velimiz bu dönemde Anadolu'ya gelmişti. Değerli Canlar Bu dönemde aynı dönemde yaşayan bir başka Allah dostu ise Mevlana'dır. İki Allah dostunun birlikteliğine de yer vermek gerekir diye düşünüyoruz. Pirimiz Hacı Bektaş Veli'nin eseri Velayet namede anlatılır: "Bir müridi Hünkara yıkanması için su hazırlar ve teklif eder. Hünkar der ki "şimdi zamanı değil git Konya'ya Mevlana'da bir kitap al da getir" Mürit Konya'ya varır. Mevlana'nın huzuruna çıkar. Mevlana derki: "Hacı Bektaş Veli her gün yedi ırmak sekiz deniz de yıkanıyor. Ona öyle şey söylenir mi? uğruna yolculuk yaptığı kitabı ister: Mevlana : "-İşte kitap bu öğüttü." cevabını alır. Hünkar Mevlana'dan söz ederken "Erenler de Pirlerde ayrılık olur mu? Güneşten kopan nurlar Allah yolunda buluşurlar... Her evliyanın kalbinde Allah var" diyor. Mevlana yine bir şiirinde "Yüzünde ermişlik nurları, parlar. O kimdir? Alemin Sultan'ı Hacı Bektaş Veli'dir." ***** Hacı Bektaş Veli Anadolu'daki irşat ve fütuhat çalışmalarında bulunurken feyzinden Osman Gazi ve Orhan Gazi'de nasibini almıştır. Anadolu'da kökleşmemizi sağlayan imparatorluğun kuruluş döneminde bu ruhun hakim olduğunu belirtmek isteriz. Osmanlının mayasında Şeyh EDİBALİ'nin duası kadar, Hacı Bektaş Veli'nin himmeti de vardır. Pirimiz Hacı Bektaş Veli'nin Velayetnamesi'inde Osman Gazi'nin adı Osmancıktır. Osman Bey'e Hünkar unvanını verip nazar ve himmet ettiği yer alır. Bu hususta; "Selçuklu Sultan-ı Aleaddin'in emri ve adamları ile birlikte Osman Bey Sulucahöyük'e Hünkar Hacı Bektaş Veli'ye gönderir. Osman Bey ve mahiyeti Veli Hazretlerince kabul edildikten sonra Hacı Bektaş Veli Osman Bey'in yüzüne bakıp; -Safa geldin, kadem getirdin, tülbendini çıkar, nazarıma getir koy dedi. Osman Bey tülbendini çıkarıp eliyle nazara koydu. Hacı Bektaş Veli önceden yaptırıp dolaba koyduğu tacı çıkarıp "ALLAHU EKBER" deyip Osman Bey'in başına giydirdi. Kendi belindeki kemeri ;karp Osman Beyin beline kuşattı. Bazı nasihatlerden sonra; -OSMAN'IM var imdi seni din düşmanlarının üzerine havale kıldık. bizim kisvemizi kafirler senin başında görecek havinden elleri kılıç tutmaya, Senin kılıcın onları kese, Onların kılıcı seni kesmeye,her zaman fetih ve nusret edip gelesin. önünde sonunda gür ola! Kimse Senin zürriyetinin arkasını getirmeye ! hünkarlık ismini sana bağışladım. Hünkar adınla yad olasın... ve baz hayırlı sözlerden sonra ; Hacı Bayram Veli; Osman Bey'i getiren Selçuklu Sultanı Aleaddin'in adamlarına dönerek; -Varınız Oğlumuz Aleaddin'e söyleyiniz. Buna bir Ali Mansıp versin Biz havale kıldığımız gibi Ol dahi düşman üzerine havale kılsın! Kafire kılıç vurup gaza eylesin. ***** Osmanlı Devleti'nin kuruluşundaki himmetini esirgemeyen pirimiz, fethettiği ülkenin bağlarından yediği üzüm karşılıklarını asmalarına asacak kadar adil bir Osmanlı Ordusunun oluşumunda da dualarını esirgememiştir. Bilindiği gibi İslam dininde her mesleğin bir piri vardır. Yeniçeri Ocağının piri de Hacı Bektaş Veli'dir. Sultan Orhan Gazi düzenli Osmanlı Ordusu olan "Yeniçeri Ocağını kurarken bu askerlere Pir Hacı Bektaş Veli'nin dua etmesini istemiş, Hacı Bektaş Veli'de, askerlere dua ettikten sonra askerlere yeniçeri adını da O vermiş, ve elinin onların başının üzerinde olduğunu da ima etmek üzere yanına gönderilen askerlere dua ederken, elini askerlerin başı üzerine koymuş ve giydiği elbisenin kolu askerin başından arkaya doğru sarkmıştır. Bunun hatırasına Yeniçerilerin başlarına giydikleri "börkün" Pirin elini, sırta doğru inen kol şeklinde sarkan uzantı ise pirin kolunu temsil ederek Hacı Bektaş Veli'nin himmetinin ve duasının yeniçerilerin üzerlerinde olduğu manen ima edilmiştir. ***** İşte bu duaya mazhar olan yeniçeriler zaferden zafere koşmuş, Fatih'in Ordusunda Peygamberimizin sancağını Bizans'ın bağrına saplamış, Peygamberimizin çağlar öncesi övgüsünü Fatih Sultan Mehmet ile paylaşmış, ve nice zaferleri Müslüman-Türk milletine kazandırmıştır. ***** Hararet nardadır sacda değildir Keramet baştadır taçda değildir Her ne ararsan kendinde ara Kudüs'te Mekke'de hacda değildir.